Sayfalar

6 Nisan 2013 Cumartesi

KÖY TAVUĞU PİŞİRME


Bildiğiniz gibi şimdilerde tavuk, en kolay pişen beyaz ettir. Marketten aldığınız tavuk kanatlarını kömür ızgarasının üzerinde her bir tarafı üç-beş dakika kalacak şekilde pişirirseniz, yağları cızır cızır akar, kıpkırmızı olur ve nefis tadıyla yersiniz. Ya da göğüs etini küp şeklinde doğrar şişe geçirirseniz pişmesi bir kaç dakika sürer. Belki tavuk budunun pişmesi biraz daha fazla tutar. Hadi diyelim ki 15 dakika. Bir de teneke içinde bütün tavuk pişirme usulü vardır. Bütün tavuk poposundan geçirilip göğsünden çıkan bir kazığa geçirilerek yere dik olarak saplanır. Üzerine temizlenmiş bir peynir tenekesi geçirilir. Peynir tenekesinin yanlarına ve üzerine kor haline gelmiş odun ateşi konur. Bir saat sonra teneke açıldığında nar gibi kızarmış, pişmiş bir tavukla karşılaşılır.
Bu ve bunun gibi sayısız tavuk pişirme tariflerini internetten araştırırsanız pişme sürelerinin çok kısa olduğunu farkedersiniz. Tabii neye göre çok kısa? Cevap, köy tavuğuna göre. 
Bir de sağlıklı beslenmek için çoğu uzmanlar (?) beyaz et yemeyi tavsiye ediyorlar. Beyaz et nedir? Tavuk eti mi? Her nedense benim yetiştirdiğim tavukların etleri, göğüs eti dahil, beyaz değil. Acaba ben zenci tavuk mu yetiştiriyorum?!! Tavuk eti yetiştirme endüstrisi, bir civcivin yenecek bir tavuk haline gelmesi için 45 günü hedefliyor. Yani bir civciv yumurtadan çıktıktan 45 gün sonra kesilerek sizlerin sofralarını süslüyor. Benim de kuluçka makinam var. Bazı tavuklarım da  kendiliğinden kuluçkaya yatıyor. Ama hiç biri 45 gün sonra kesime gelecek büyüklüğe erişemiyor. Acaba az mı gıda veriyorum? Aç mı bırakıyorum hayvancağızları? Alakası yok. Benim tavuklarımın kesime gelmesi için yaklaşık 12 ay geçmesinin sebebi onlara yem fabrikalarında üretilmiş hazır, palet, bir sürü kimyasal barındıran tavuk yemi vermemem. Benim tavuk ve horozlarımın verdiğim buğdayın yanısıra serbestçe, hür iradeleriyle etrafta dolaşarak buldukları yeşil ot, sebze artıkları, börtü böcek ve hatta ne bulurlarsa (?) yiyiyorlar.
Ama onları yemeye gelince bir sorun ortaya çıkıyor. Etleri kayış gibi. Çiğne çiğne parçalanmıyor. Düdüklü tencerede istediğiniz kadar pişirin neticede yine yumuşak olmuyor. Ama onun da bir çaresi var. Sevgili eşim buldu daha doğrusu. Nerden bulduğunu o da unutmuş. Ama ben sizlerle paylaşmak istedim. İmkanınız olur da bir köy tavuğu bulursanız mutlaka aşağıda vereceğim tarifle pişiriniz. Öyle pişiriniz ki yediğinizde GERÇEK tavuk tadını alabilesiniz. Ve ümidediyorum ki gerçek köy tavuğunu, bu tarifle pişirip yerseniz bir daha -bizim senelerdir yaptığımız gibi- marketlerde satılan tavukların bırakın yanına yanaşmayı, onlara kafanızı çevirip bakmayacaksınız.
Bu kadar laf salatasından sonra işte tarif:

Tavuğu içine alabilecek büyükçe kapaklı bir tencereye iki litre su konur.



İçine, 3/4 su bardağı salamura tuzu (bu tuz marketlerde salamura ve turşu tuzu diye satılıyor, kalın taneli deniz tuzu), yarım su bardağı toz şeker konarak eritilir,




temizlenmiş, ütülenmiş köy tavuğu tencereye konur, ( bizim tavukların göğüs eti her nedense beyaz değil, fotoğrafta görüldüğü gibi kırmızı. Bunu çözemedim. Neden acaba? Hazır tavukları beyazlatıcı ile mi yıkıyorlar nedir:)) ayrıca dış kuru kabukları çıkartılarak dörde bölünmüş bir soğan, hiç soymadan ortadan yanlamasına ikiye bölünmüş bir baş sarmısak, iki-üç defne yaprağı, bir yemek kaşığı tane karabiber, kabuğuyla beraber dörde bölünmüş bir limon, bir demet maydanozun sadece sap kısmı ilave edilir. 


Eğer tavuk suyun üzerine çıkarsa, her tarafı hazırlanan suyun içinde kalacak şekilde üzerine bir ağırlık konarak buzdolabında bir gün (aceleniz yoksa iki gün bekletin) bekletilir. 




Bekletme işleminden sonra tavuk tencereden çıkarılır. Bir süzgeçte 15-20 dakika bekletilerek suyu süzülür, kağıt havluyla nemi alınarak kuru olarak bir gün daha buzdolabında bekletilir.



İkinci ya da tercihan üçüncü gün sıra köy tavuğunu yemeye sıra gelmiştir.



Tavuk, üzeri tereyağ ile ovulduktan sonra bir fırın poşetine konur. Poşetin içine bütün olarak patatesler, isteğe göre bütün soğan, sarmısak, havuç konur. Ama hiç su ve tuz konmaz. Derili kısmı üstte kalacak şekilde fırında, 200 derecede 1 saat 15 dakika sonra da 30-45 dakika 150 derecede pişirilir. Tabii fırınlar çeşit çeşit olduğu için verilen bu süreler bizim fırın içindir. Tavuğun pişmesini gözlemekte fayda var.     





Biraz uzun oldu galiba. Boş ver yahu şuradan telefon edelim de Mentaki Grayd Kikından bir şeyler söyleyelim de diyebilirsiniz. Tercih meselesi. 



Yemeden önceki son hali de böyle. Afiyet olsun...



2 yorum:

  1. Sayın Parslar;
    Bilgiler için çok teşekkürler. Tavuğu beklettiğimiz suya ilave ettiğimiz, soğan, sarımsak, limon ve diğer malzemeyi, tavuğu bu sudan çıkardıktan sonra nasıl değerlendiriyoruz.

    Saygılar.

    Ahmet Cengiz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahmet Bey, sadece onlar değil evde ortaya çıkan bütün sebze ve meyve artıklarını ben hobi bahçesinde toprağa karıştırarak değerlendiriyorum. Böylelikle bahçedeki organik madde artıyor.
      Eğer bahçeniz yoksa saksılarda değerlendirmek için kompost yapabilirsiniz. Kolay gelsin.

      Sil