Sayfalar

4 Ağustos 2011 Perşembe

2012 YILI BAHÇEMİZ

17 MART 2012

Dün İstanbul'da havayı güneşli görünce tohum ekmeye soyundum. Şu sıralar geç çimlenen ve büyüyen patlıcan ve biber tohumlarının ekilebileceği zaman. Bu sene fide yetiştirmede başka bir usul deneyeceğim. Önce tohumları ekeceğim, iç mekanda oda sıcaklığında çimlendireceğim daha sonra iki yapraklı olunca küçük naylon torbalara şaşırtacağım. Mayıs başına kadar torbalarda büyüttükten sonra hava durumuna bağlı olarak Mayıs'ın ilk haftasında fideleri bahçeye dikeceğim. Planım bu.
Daha önceden fide yetiştirme toprağı almıştım. Resimdeki toprağı bir arkadaşım tavsiye etti. Almanya'dan ithalmiş.

Fide Yetiştirme Toprağı

Evde bulabildiğim plastik kapları fide yetiştirmek için kullanabileceğimi sanıyorum. Değişik kapları 3-4 santim kalınlığında olacak şekilde yukarıdaki toprakla doldurdum. 
Fide Yetiştirme Kapları

Yine evde, içine mum konmak için bulundurulan altı düz, seramik bir cisimle toprağın üzerine bastırarak iyice sıkıştırdım.  Özellikle patlıcan, domates, biber, maydanoz gibi küçük tohumların sulandıktan sonra derinlere kaçmasını önlemek için alttaki toprağın sıkıştırılması önemli.
Sıkıştırma
Dört çeşit patlıcan ve 15 çeşit biber tohumlarını hazırladım. Ekilecek tohumlar çok çeşitli olduğu için büyük kapları birkaç bölüme ayırdım. Her bir bölüme ayrı çeşitlere ait tohumları dikkatlice yerleştirdikten sonra her bir bölümün üzerine çeşitlerin tanınmasına yarayacak yazı ve rakamları yazdım. Ben bu maksatla çeşidin ismini ve ambar numarasını kullanıyorum.
Tohum Ekme


Tohumları yerleştirdikten sonra sıra üzerlerinin kapatılmasına geldi. Aynı topraktan, 2-3 milimetre kalınlık oluşturacak şekilde tohumların üzerini örttüm. Genel olarak tohumların ne kadar derinliğe ekileceği sorulur. Bunun genel kabul görmüş cevabı "tohum ebadı kadar"dır. Ben de öyle yaptım. Ektiğim patlıcan ve biber tohumlarının büyüklüğü 2-3 mm. civarında.

Tohumların Örtülmesi

Tohumların örtülmesi tamamlanınca üzerlerini yine aynı cisimle bastırarak sıkıştırdım. Çünkü tohumların her tarafının toprak tarafından iyice sarılması, hava almaması gerekir. 

Son Sıkıştırma

Bu arada iki de plastik yumurta viyolünü aynı maksat için değerlendirdim. Bakalım nasıl olacak. Viyolün her gözüne iki tohum yerleştirdim.

Yumurta Viyolü

Bütün bu işler bittikten sonra tüm fide kaplarını evin içine, bir köşeye yerleştirdim. Böylece tohumlar soğuk-sıcak değişiminden etkilenmeyecek. Malum şu sıralar akşamları bayağı soğuk oluyor. Ayrıca tohumların 21-23 derece arasında hangi sürede çimleneceğini gözlemek de sanırım eğlenceli olacak. Kapları yerleştirdikten sonra bir fıs fıs yardımıyla ilk sularını verdim. Sulamada toprağı vıcık vıcık olacak şekilde değil de nemlenecek şekilde kalmasına dikkat ettim. Sabah akşam iki kez sulamayı düşünüyorum. Domates tohumlarını da haftaya ekeceğim.

İç Mekana Alınmış Fide Kapları

19 MART 2012
Bu gün Çorlu'ya çiftliğe geldim. Hava harika. Güneşli. Gökyüzünde bir tek bulut yok. Bloğumdaki "periyodik tabiat olayları" tablosuna baktım. Dün kocakarı soğuğunun sonu imiş. Demek ki havalar ısınmaya başlayacak. Ama bu ayın 22'sinde Mart dokuzu soğuğu, 23'ünde koz kavuran fırtınası var. Dikkatli olmak lazım. Tabiat canlanmaya başlamış. Fındıkların erkek püskülleri, yanlarında dişi çiçekler   .
Fındıklar
Şeftali ağaçlarının çiçekleri açtı açacak. Pembe renkli şeftali çiçekleri muhtemelen önümüzdeki hafta görücüye çıkacak. İki hafta önce bordo bulamacı atmıştık meyve ağaçlarına ama attıktan altı gün sonra yağan kuvvetli yağış sebebiyle yıkandı ağaçlar. Tekrar atacağız.
Şeftali

Bademler ondan geri kalır mı? Havalar biraz daha ısınsa da biz de örtülerimizi atıp tabiatla kucaklaşalım diye sabırsızlıkla bekliyorlar.
Bademler
Danimarka'da Hüseyin'in bahçesinden söküp getirdiğim ve bir saksı içinde kendi kendine üç senedir tohumlarını dökerek yeşillenen, ara sıra salatarımıza koyduğumuz frenk sovanı yine cömertliğini göstermiş ve geçirdiğimiz kış mevsimindeki o kadar soğuğa karşı koyarak yeniden yeşermeye başlamış. Harika.
Frenk Sovanı
Yine geçen sene tohumdan ektiğim kerevizi, bu sene "kerevizden tohum alma"  sayfasında açıkladığım gibi kışı geçirmesi için saksı içinde saplarını kesip üzerlerini saman ile örtmüştüm. Onlar da canlanmaya başlamış.

Kereviz
Aynı şekilde ektiğim havuç tohumlarından yetişen 5-6 kök havuçtan ise sadece ikisi kışı atlatabilmiş. Olsun. O da bana yeter. İnşallah onlardan da tohum alabileceğim bu sene. Havuçtan nasıl tohum alınacağını da "havuçtan tohum alma" sayfasında açıklamıştım.

Ve sebzeleri ekeceğimiz bahçemiz hazır. Bahçeyi nasıl hazırladık? Şöyle hazırladık. Toprağın bellemeye ya da çapalamaya hazır hale gelmesini bekledik. Buna toprağın "tava gelmesi" deniyor çiftçilikte. Yani bellemeye veya çapalamaya kalktığınızda toprak çapanıza yapışacak kadar balçık olmayacak veya çapanın işlemesine imkan vermeyecek kadar sert olmayacak. Bu sene, geçen seneden biriktirdiğim ve etkin maddeyle (EM) işleme tabi tutup iki-üç ay kapalı plastik kaplarda muhafaza ederek olgunlaştırdığım tavuk gübrelerini  çapalama öncesi tarlaya serptirdim. Tavuk gübrelerinin olgunlaştırıldığı plastik bidonlardan bir tanesi resmin solunda görünmekte. Size gübreyi de göstermek isterdim ama sağolsun Turan Abi son gramına kadar hepsini bahçeye atmış. Sağolsun tavuklar durmuyor devamlı gübre üretiyor. Bir sonraki zamanda bu gübreyi nasıl hazırladığımı da resimleyeceğim.
Çiftlikten İstanbul'a dönmeden önce Turan Abi'ye dikmesi için geçen senenin tohumlarından iki cins bezelye ve bir cins bakla bıraktım. Dörder sıra dikecek. Bunlar bizim ev ihtiyacımız için. Tohumluk olarak ekeceğim baklaları ise kendim ekeceğim bir dahaki sefere.
Bahçe ve dikim işlerinden zevk alanlara tavsiyem mutlaka bakla ekmeleri. Çok hatışinas bir sebze. Susuzluğa karşı dayanıklı. verimi fazla. Yabancı otlardan pek etkilenmiyor. Ben çok seviyorum. Fazlasını kurutabiliyorsunuz. Biz neredeyse her akşam sevgili eşimin hazırladığı nefis favadan yemeden edemiyoruz. Burada bir de yemek tariflerine mi girsem acaba?

2012 Bahçesi

Son olarak bugün biraz da tavuk yumurtalarını kuluçka makinasına koyalım dedik. Makinanın ilk sırasına yumurtaları yerleştirdik. Çalıştırdık makinayı. 21 gün sonrasını not aldık. Sevimli minik sarıları ya da siyahları bekliyoruz.




BİLGİSAYARIMDA MEYDANA GELEN BİR ARIZA SEBEBİYLE BU TARİHTEN SONRAKİ GÖRÜNTÜLER SİLİNMİŞTİR.
DAHA SONRA TEKRAR YÜKLEMEYE ÇALIŞACAĞIM. ÖZÜR..
TEŞEKKÜRLER....n.p.

51 yorum:

  1. Slm T.
    yorumunu bekliyorum. n.p.

    YanıtlaSil
  2. Merhaba Sayin Parslar,
    Ilk defa bahce aciyorum ve yardiminizi simdiden rica ediyorum.
    Bahcem 10 m kare, belki. Golgeli kisminda yaprak bitkilerini
    ekmek isterim, roka-marul-maydanoz gibi. Bunlar hemen hemen
    her zaman ekilebilir diye biliyorum, bu dogru mu?
    Peki fasulye ve kavun turleri ne zaman ekmeli?
    Domates-biber-patlican tohumlari peresteye ekecektim ama,
    hava sartlari sizce uygun mu? benim hem sicak hem gunes gorecek
    bir mekanim yok, gunduz peresteleri disariya birakmam gerek.
    Henuz erken mi sizce?
    Cok tesekkur ediyorum, Tracy Lord Şen

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. slm. t.
      bahçenin gölge kısmına roka, tere, marul, dereotu, tere gibi bitkiler ekebilirsin. çünkü onlar direkt güneş ışığı ve fazla sıcak sevmezler. hemen tohuma kalkarlar. her zaman ekebilirsin ama fazla sıcaklara kalmamalısın.
      fasulye ve kavun için erken. nisan başı ile nisan ortası arasında ekilebilir.
      biber ve patlıcan perestesi (fidesi) için uygun zaman ama domates için daha bir hafta var.
      peresteler topraktan çıkmaya başlayıncaya kadar zaten ışığa ihtiyaç yok. sürekli evin içinde kalabilir. ama ondan sonra güneş isteyeceklerdir. o zaman da gündüzleri dışarı çıkarırsın. güneş gören kuytu bir yerde tutabilirsin. ama dikkat edilmesi gereken sıcaklığın 15 derecenin altına düşmediğinden emin olmaktır. aksi takdirde fideler zarar görebilir. sıcaklığın düşük olduğu günlerde fideleri içeride bırakarak bu işin de üstesinden gelebileceğini tahmin ediyorum.
      bu işlere başladığına çok sevindim. başarılar new farmer.

      Sil
    2. cok sagol Nejat valla senden aklimda olan tum sorulara cevap aldim.
      4 gun once marul roka rezine beyaz lahana ispanak maydanoz ve reyhan ektim, 4 gun oldu ve gunde 3 kez tabi cokup topragi inceliyorum, yok henuz bisey! tabi bunlar koy tohumu, halleri yaslari belli degil, bazilari hic cikmayabilir. filizlenmeyen tohumlarin yerine zaman kaybetmeden baska bir partiden tohum ekmeyi planliyorum.
      bugun havuc ve bakla ektim, biber ve patlican perestelerini yaptim.
      tekrar cok tesekkur ediyorum, farmerler dunyasina girmek ne hos bir duygu!

      Sil
    3. Merhaba tekrar,
      bu sabah roka (sanirim) cikmaya basladigini gordum. cok toy bunlar diyeceksin ama nasil costum..
      toprak ilginc bir konu. bir kere terminoloji kafa karistirici. balçıklı, killi--bunlar iyi şeyler, kötü şeyler kestiremedim cünkü sözlüklerde hem iyi hem kötü anlamları taşıyor, aynı şeyler farkli seyler mi? kumlu anlasılir da ingilizcede loam icin bir sey yok. wikipedya'ya gore kum, mil ve kil isimleri tas taneciklerinin buyuklugunu isaret ediyor (en buyukten en kucuge dogru). tabi bir de humus komponenti var.
      benim buradaki toprak iyi sanirim, gevşek, birbirine tutmuyor, ama cok kumlu da degil. buna da sukur
      ancak bir de koku testi varmis, kokusu ekşiyse pH'si baz (akali) imis, velakin genellikle bitkiler hafif asid ortamlar tercih edermis. bazliga karsi onerilen buralarda tek edinilebilir sey cam igneleri. ancak pH icin ne katarsan kat sezon disi yapilmali cinku islenmesi ve fark etmesi 2-3 ay ve daha uzun surermis.
      ayrica besin katmadan ekim yaptim. simdi blogunu tekrar incelerken ayrica tum rehperlerde belirtildigi gibi ekim yapmadan once toprak hazirligi oneriliyor, bunu atlatmistim.
      blogundaki bakla sohbetinden dolayi daha once hic dusunmedigim (nasil hazirlayacagimi bilmedigim icin) biraz bakla ektim, 1 mk. haliyle hasattan once bakla tarifenizi merak ederiz. selamlarla

      Sil
    4. selam T,
      ekimler başladı demek ne güzel, ama çıkmaları için acele etmemeli. bir aydan fazla oldu marul ekmiştim daha anca çıkıyorlar. tohum bir mikroçip gibi. soğuk, sıcak, nem, ışık gibi değişkenlerin hepsini birden hesaba katıp yaşamasını sürdüreceğinden emin olunca çimleniyor. aksi takdirde uyumaya devam ediyor. inşallah tohumların canlılığını kaybetmiş (eski) değillerdir. beklemeye devam. bir de senin yerin küçük tohum ektiğin yerin üzerini siyah bir naylon veya karton ile örtersen faydalı olur. gündüzleri toprağın ısınmasına yarar, geceleri ısıyı hemen geri vermediği için görece sıcak kalır ve nem kaybı da az olur. dene istersen bir bölümünü.
      Toprak cinslerine kafayı takma. kısaca özetleyecek olursak her türlü toprağın iyi ve kötü tarafları var.
      1. kumlu topraklar, içerisinde bildiğin kumdan fazlasıyla bulunan topraklardır. kolay çapalanır. patates gibi yumrulu bitkilerin yetişmesi için idealdir. ama su tutmaz. döktüğün su süzülüp toprağın altlarına iner. bu yüzden sık sık fakat az sulamak gerekir. organik madde açısından fakirdir. onun için mutlaka organik gübre takviyesi yapılmalıdır. nemli bir miktar toprağı avucunda sıkıp bıraktıktan sonra eğer toprak dağılıyorsa kumlu topraktır. hiç dağılmıyorsa killi topraktır. bir kısmı dağılıyorsa tınlı topraktır.
      2. tınlı topraklar, kumlu ve killi topraktır. nisbeten iyi toprak sayılır.
      3. killi toprak, bünyesinde fazla oranda kil bulundurur. kil biliyorsun porselenin hammaddesidir. yani suyla karıştırılıp hamur haline getirdikten sonra fırında ısıtıldığında çok sert bir maddeye dönüşür (porselen). tarlada da eğer killi toprak susuz kalırsa sertleşir. çapalanması mümkün olmaz. çok fazla yağmur yağarsa tarla üzerinde göllenme olur. çünkü kil su geçirmez. fazla istenmeyen bir toprak çeşididir.
      4. humuslu topraklar, içinde bol miktarda organik madde olan koyu kahverengi veya siyaha yakın topraklardır. su tutma kabiliyeti yüksektir. kolay işlenir. ideal tarla toprağıdır.
      toprağın ph derecesini kim kokuyla anlayabiliyorsa bravo doğrusu. hiç duymamıştım. ph konusunda yazdıklarına şüpheyle yaklaşıyorum. bu konuyu uzunca anlatmıştım "DOMATESTE DİP ÇÜRÜMESİ" sayfasını okursan daha fazla bilgi edinebilirsin. orada tablo ile izah ettim. toprağın ph derecesi ph metre ile ölçülür basit bir cihaz karaköyde satılıyor. bir görüşmemizde bendekini vereyim sana ölçersin. ayrıca ph'ı değiştirmek için aylarca beklemeye gerek yok. çok basit iki cümlelik bir sonuç çıkaralım. eğer toprağa hayvan gübresi atarsan ph düşer. yükseltmek için ne zaman istersen, ister bitkiyi dikmeden önce isterse diktikten sonra aktardan alacağın bir kilo kireci toprağa serpip sularsın ph dengelenir. bu kadar basit. senelerdir benim uyguladığım usul bu.
      Toprak hazırlığı yapmak tabii ki iyi. ama çok da gerekli değil. toprak çok vericidir. bitki çıkmadan önce gübrelememişsen çıktıktan sonra atarsın, çapalarsın olur-biter. fukuoka'yı düşün. hiç toprak işlemeden tarım yapardı. ben de bu sene mesela meyve ağaçlarını hiç budamadım. bakalım ne olacak fukuoka'ya göre budama gereksiz.
      bakla harika bir bitki. çok dayanıklı, susuzluğa karşı, hastalıklara karşı, yabancı ota karşı. hala daha geçen seneden yaptığımız bakla konservelerini ve kuru bakladan yaptığımız favayı yiyiyoruz. sızma zeytinyağı ile enfes oluyor. sen de bu sene tadacaksın hoşuna gideceğinden ve bir daha ekeceğinden eminim.
      şimdilik bu kadar. kolay gelsin sana arife de selamlar.

      Sil
    5. Örtecek materyali ayarlayamadım, derken yine Bodrum yolculuğu, bu arada bahçeyi açarken bir sürü kuru otumuz oldu, kompost olsun dedik ama toprağa sersem? içinde yabani ot tohumu olduğuna korkarım tabi ama 24 Mart ekimlerinden henüz az şey çıktı ve gece soğukları şüpheleniyorum. sadece toprakta kalıp sıcak havaları beklemekse sorun yok ama bu arada sulamalar devam ediyor, acaba sürekli nemli olması çürümeye yol açar mı soğuktan filizlemezlerse?
      hatam, henüz ısınmadan sulamaya başlamak olabilir mi?
      ph ölçü aleti bizde de var, Arif'ten istemeyi hatırlasam.
      Gönen köyerlerinden hayvan gübresi için keşif yapacağız, peki bunu attıktan sonra kireç diyorsun, bir kolusu kaç metre kare için?
      çok teşekkür ediyorum

      Sil
    6. Bu arada benim de bir tecrübem oldu. Şaşırtıp plastik torbalara diktiğim fideler 5 derece sıcaklıkta bile zarara uğramadı. Demek ki bahçedeki toprağa ekilen tohumlar veya çıkan fidelerden dolayı kaygılanma. Belki tohumların çimlenmesi biraz daha uzun zaman alabilir hava sıcaklığı düşük diye. Sulamada aşırıya kaçma. Havalar soğuk olduğu için buharlaşma görece azdır. Dolayısıyla sık sulamaya gerek yok. Toprak nemlidir ve bu da çimlenme için yeterlidir.
      Köylerden gübre alacaksan keçi gübresini tercih edersen daha iyi olur. Çünkü koyun gübresinin içinde fazlaca yabancı ot tohumu olduğundan bahsediliyor. Dolayısıyla yabancı ot çıkma ihtimali daha fazla. Halbuki keçi görece fazlalıkla yaprak yediği için gübresinde yabancı ot tohumu bulunma olasılığı daha az.
      Bahçendeki otlar eğer tohuma kalkmadan önce biçilmiş ya da toplanmışsa onları malç olarak kullanabilir veya tekrar toprağa karıştırabilirsin. Ama otlar tohumluysa en iyisi bahçeden uzaklaştırmak. Çünkü tohumları seneye tekrar ot üretir. Biçilen ya da toplanan otların tohumlu olup olmadığını yakından bakarak anlayabilirsin. Tohum keseleri yoksa emniyetlidir diyebiliriz.
      Görüşmek üzere.n.p

      Sil
    7. Vallahi 1 Mayıs oldu, 3 hafta geçti (ekimden 5 hafta) ve marullardan ses yok, keza maydanoz, havuç. Sadece roka (müthiş--hemen hemen her gün güzel salatalar), lahana ve bakla yüzlerini gösterdi--bakla konusunda dediğin doğru, sanırım her bir tohumdan tosun bir bitki!
      Amma dersim olsun, toprak fena değil ama kuruyunca üstü sertleşiyor ki sanırım incecik bitki boğazları içinden geçemez olabilir, acaba marullar bu yüzden mi çıkmadı. Seneye bol malçtır işler listesinin başında
      Derken dün Edincik'in bazı ev bahçelerinin gezisi yaptık ve üzerinde yürünen toprak beton gibi olsada aynı parselde ekimlerin yapıldığı kısımların üst tabakası sanki sürekli altüst ediliyor, havalandırılıyor. Bunu yapmakta bir zarar gelir mi acaba?
      Bu arada artık çıkmayan marullar, maydanozun yerine başka tohum ekeyim değil mi?

      Sil
  3. merhaba,tohumları ekme aşamasında kullandığınız plastik kapların altında delik var mıdır?
    oldukça acemi bir toprak sevdalısı bu acemi sorumu da bağışlyın lütfen. tam da elimdeki tohumları fide haline getirip, ufak bahçeme nasıl dikerim diye araştırırken bu güzel paylaşımınızı gördüm, teşekkür ediyorum. sabit ışık ve sıcaklığın sağlanması da ayrı bir problem olarak kafamda yer etmekte. ancak evin içerisinde güneşi gören bir mekan yeterli olacaktır diye yorumluyorum sizin bu uygulamanızdan.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. selamlar,
      hayır delik yok. çünkü delikten su akacak kadar fazla sulamıyorum. sprey şeklinde sulama uyguluyorum. toprak nemli kalacak şekilde.
      evin içinde güneş gören bir yeriniz varsa ısı ve ışık açısından yeterli olacaktır.
      her türlü soruyu sorabilirsiniz. içiniz ferah olsun.
      iyi günler.

      Sil
  4. bir de bu kapların üzerlerini de örtmek gerekli olacak mıdır?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. eğer kaplar evin içinde kalacaksa gerek yok. ama balkon, pencere önü gibi açıktaysa akşamları ısı kaybını önlemek için örtülebilir.
      başarılar. kolay gelsin.

      Sil
  5. Blogun yeni gorunumu guzel oldu!
    Haber niteliginde: 2009 yilinda Turgutreis'te duzenlenen Ekosiklet senliginde tanistigimiz arkadaslarin Beypazari'ndan getirdikleri kirmizi havuc tohumu en sonunda cimlendi! marullar icin pes ettim ve yerine fasulyeler gecti.
    Sadece, baklaya bir afit istilasi oldu cok fena, bunun icin Bortu Bocek kitabinda onerilen sarimsak-pul biber-deterjan-yag preparatini deneyecegim. Bu konuda bir deneyimin olduysa merak ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. slm t,
      uçuşlar o kadar yoğun ki neyle uğraşacağımı şaşırdım. kırmızı havuç tohumunun çimlendiğine sevindim. ben onu geçen sene ekmiştim. 3-4 tane gelişen havuçları da özel bakıma aldım. kışı atlattım. ve kısmet olursa bu sene tohum alacağım. aynı şekilde kereviz de var. fotolarını yayınlıyorum. ama senden hiç foto yok????
      baklalara gelince bahsettiğin ilaç afitlere karşı etkili ben de geçen hafta kül suyu, acı biber, arap sabunu karışımı attım. ama sanma ki bunlar yeterli olacak. esas haziran ayı başından sonra afitler çoğalacak. o zaman da benim yaptığım, çiçeklerini açmış baklaların en üstünden filizlerini koparmak oluyor. böylece afitler faydalanacak yer bulamıyorlar ve yok oluyorlar.
      fasülyeler bir kaç güne kadar kendini gösterir. havalar sıcak. göreceksin daha sonra onların arasından marul fideleri de kendini gösterir eğer canlıydısalar.
      lütfen fotoğraf bekliyorum t. örnek olması açısından. kal sağlıcakla. görüşmek üzere. slms.

      Sil
  6. biz de edincik, havran, istanbul derken beynimi bu defa hangi evde unuttugumu hatirlamaya calisiyorum. simdilik beyinsiz devam ediyoruz. kirmizi havuc tohumunun olacagina cok sevindim! ektigimiz 19 martti, mayis'in ilk gunler gorunmeye basladi, tam bu arada ne yagmurlar gecti.. yagmura-camura rahatsiz degilmis bunlar.. buyuk kucuk 50 kadar bitki var, havuc olursa ben de en guzellerini kaldirayim, seneye tohum takasini yapariz!
    yaprakbiti durumu hemen hemen ortadan kalkti. hatta karinca yerine sabah tek tuk orumcek sanki bunlari temizliyorlar. haziran ayini beklerken dedigini aklimda tutacagim.
    simdi gidip foto cekeyim, tabi bahcem biliyorsun 6-7 m kadar, komik derecede kucuk o acidan lig disinda kaldik gibi bir psikoloji var. yakindan cekip "bu sadece on plani" dusundurmeye calisacagim :)

    YanıtlaSil
  7. Merhaba
    Ben ilk kez domates fidesi alarak saksıda yetiştirmeye başladım.Çiçek için baş vermeye başladı.Boyu yaklaşık 40-50 cm .Benim sorunum koltuk alma nasıl yapıldığıdır.Bazı yerleri araştırdım tam anlayamadım.Bir kaç sorum olacak bu konuda
    Sürgün yapraklı mı oluyor yapraksız mı?
    Sürgün olduğunu nasıl anlayacağım?(en önemli sorum)
    Sürgün nasıl yapılıyor?Makasla mı bıcakla mı elle mi koparmak gerekir?

    Dİğer sorum bir tane de çeri domatesim var.onda da sürgün oluyor mu?Dalları cok sert oldugu ıcın sürgünü varsa nasıl koparacagım?
    Sorularım çok basit olabilir kusura bakmayın yeni heves yaptım. :)
    Cevaplarınız için teşekkürler şimdiden.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sercan selam,
      ilk olarak domates yetiştiriyorsan keyfini çıkar diyeceğim sana cevap olarak. bak her gün nasıl geliştiklerine, büyüdüklerine. kızarıncaya kadar bir heyecan yaşa. acaba nasıl bir domates tadacağım diye.
      bu neye benziyor biliyor musun bence, eşi hamile olanlara soruyorum çocuğunuz kız mı erkek mi olacak diye, "ultrasonda kız veya erkek olacağı göründü" diye cevap veriyorlar. o zaman bence tüm heyecan kayboluyor.
      ama yine de bahsedeyim, domatesin bir gövdesi var, yukarı doğru uzayan bir de yanlara doğru yapraklı dalları var. işte gövde ile yapraklı dalları arasında halk arasında "piç" de denen yan dallar çıkar. bunların kopartılmasına "koltuk alma" deniyor. böylece domates kuvvetini yukarı doğru veriyor ve boyu uzuyor. eğer bunları kopartmazsanız bitki daha çok yanlara doğru gelişiyor ve yeni çıkan bu "piç"ler de çiçekleniyor ve verime yatıyor. (ben bu usulü tercih ediyorum) eğer onları 20-30 cm. uzunluğundayken kopartıp nemli toprağa batırırsanız kısa zamanda köklenip yeni bir domates bitkiniz oluyor. bunlar tabii ileride deneyeceğiniz şeyler sadece bilgi olarak verdim. bulunduğunuz bölgen neresi bilemiyorum ama fideleriniz 45-50 cm. olduğuna göre sıcak bir iklimdesiniz diye düşünüyorum.
      ben yarın çiftliğe gideceğim. fidelerin son durumlarını fotoğraflıyacağım. eğer koltuk altlarında filizlenme olduysa onları da görüntülerim. o sürgünler elle çok kolay koparılır eğer gençse, kalınlaşmışsa da bir budama bıçağı veya makasla kesilebilir.
      yarın senin için bunları görüntülemeye çalışırım.
      sen de saksıda yetiştirdiğin domatesin fotoğrafını bizimle paylaşırsan memnun oluruz.
      görüşmek üzere.

      Sil
  8. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  9. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  10. Selam
    Şu anda Düzcedeyim.Daha önceleride biber patates soğan fasulye gibi bitkilerde yetiştirdim.Fakat soğuk memleket(Erzurum) olduğundan farklı şeylerle uğraşamadım.Binanın bahçesinde 3-5 tane yetiştirirdim.Sizin dediğiniz gibi çok zevkli bir şey.Şu anda sarımsak,domates,biber yeiştiriyorum bier tane.Bağ bahçeyle uğraşmayı çok severim.Ah birde şu böceklere karşı kaşıntım olmasaydı :)
    Cep telefonunun kamerasıyla çektiğim için net çıkmamış olabilir.Zaten beceremedim eklemeyi bu şekilde yapabildim.
    Bu mayısın 11 inde çekilmiş hali.

    http://d1205.hizliresim.com/x/p/6c3r1.jpg

    Bu da bugün çekilen resmi
    http://d1205.hizliresim.com/x/p/6c3up.jpg
    http://d1205.hizliresim.com/x/p/6c3vn.jpg
    http://d1205.hizliresim.com/x/p/6c3wf.jpg
    http://d1205.hizliresim.com/x/p/6c3z2.jpg
    Benim gördüğüm şu resimlerde dalların dibinden çıkan yapraklar mı sürgün olduğu?Yoksa normal mi?
    Birşey daha soracağım.sabahtan öğleye saat 1-2 ye kadar güneş alıyor.Bu yeterli midir?Akşama doğru da arka balkon güneş alıyor.Taşımama gerek var mı?
    Cevaplarınız ve ilginiz için çok teşekkür ederim :)
    Tekrar görüşmek üzere.
    Saygılar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sercan selamlar,
      fotoğraflar güzel çıkmış, senin domatesin boyu bizimkileri geçmiş. güzel ve sağlıklı görünüyor.
      senin de belirttiğin gibi dalların arasından çıkan sürgün. bu haliyle elle çok kolay koparılabilir. işte koltuk alma bu. kopartmazsan ileride o sürgünün üzerinde de çiçek açar ve bitki yanlamasına gelişir. ben zaman bulamadığım için bu sürgünleri kopartmıyorum ve bitkiler orman gibi oluyor. ama verdiğim tavuk ve keçi gübresi kuvvetli olduğundan verim açısından bir problem yaşamıyorum. eğer toprak kuvvetsiz ise (saksı gibi) bu sürgünlerin kopartılmasında fayda olabilir. bir de eski bir kitapta okumuştum. en alttaki sürgün kopartılmayıp diğer üstteki sürgünler kopartılır ise domates "V" şeklinde gelişiyormuş. yani ne koltuk alacaksın ne de almayacaksın. ikisinin ortası. en alttaki bir sürgünü bırakacaksın ve bir bitki, iki bitki gibi olacak. bence bunu deneyebilirsin.
      diğer taraftan öğleye kadar güneş alması sanırım yeterli olacak domates için. zaten bitkinin direk olarak güneş ışığı almadan çok sıcaklığa ihtiyacı var.
      ben fotoları yarın çekeceğim akşama yetiştirebilirsem yayınlamaya çalışacağım sitede.
      senin burada link verdiğin fotoğrafların görüntülerini de blogta mesela "sercanın balkonu" başlığı altında yayınlasam olur mu acaba? şimdi aklıma geldi. herkes görsün. ne dersin sercan?

      Sil
  11. Tamam o zaman yarın ilk işim onları kopartmak olacak :)En alttaki sürgünü kopartmadan V şeklini deneyeceğim.Cubukla filan dik tuttururum.Fotoğraflarınızı bekliyor olacağım.
    Memnuniyetle kullanabilirsiniz fotoğrafları. :))

    Cevaplarınız ve samimiyetiniz için çok teşekkür ederim.:)

    YanıtlaSil
  12. Merhaba birşey daha sormak istiyorum izninizle.Benim bir tanede çeri domatesim var.Bunu da ilkkez yetiştiriyorum.Bugün üzerindeki domatesleri saydım 29 tane çıktı.Daha çiçekleri açmış veya baş yapmış olanlar var.Bu normal birşey mi bu kadar domates çıkarması yoksa bana mı denk geldi.

    bu çeri domatesimde ilk bir tane domates cıkmıstı fındık kadar oldugunda diğer dallardan domates çıkıncı daha da büyümedi öylece kaldı.Onun boyuna yetişen domatesler var onda bir değişiklik yok.Acaba hepsi birlikte mi kızarıyorlar onu merak ettim.Ve kızarmaları kaç haftayı bulur?İlk çıkan domates 2-3 hafta önce çıkmıştı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sercan fotoğrafını görmedim ama sanırım senin çeri, salkım cinsinden. bu cinste bir dalın iki tarafında 10-20 adet olgunlaşıyor. en dipte en büyük, dalın ucuna doğru küçülüyor. kızarma da tabii en olgun olan sapın dibinden itibaren başlıyor. olgunlaşma süresi sıcaklığa göre değişiyor. en üstteki olgunlaşıp kızardığında uç taraftakiler daha yeşil ve küçük olabiliyor. bilmem cevap oldu mu?

      Sil
    2. Benimki salkım değil sanırım.Fotograflarını şimdi çektim.
      http://g1205.hizliresim.com/x/t/6rdbj.jpg
      http://g1205.hizliresim.com/x/t/6rdhp.jpg
      http://g1205.hizliresim.com/x/t/6rdkd.jpg

      Bu aşağıdaki resimler ise benim pembe domatesimin resimleri.Sürgünlerini temizledim fakat en alttaki yapraklarında şöyle lekeler oluştu.Nedeni nedir acaba?
      http://g1205.hizliresim.com/x/t/6rdmf.jpg
      http://g1205.hizliresim.com/x/t/6rdns.jpg

      Sil
    3. slm sercan,
      seninki çeri değil, red robin cinsi, halk arasında saksı domatesi diye anılır. geçen sene süs olarak yetiştirdiğim ve olgunlaşmaya başlamış olan bir tanesinin resmini aşağıda gönderiyorum.

      http://g1205.hizliresim.com/x/u/6sru9.jpg

      olgunlaştıkça kopartırsın. lezzetli bir çeşittir. iyice olgunlaştıktan sonra bir tanesinin tohumlarını da alırsan seneye tohumdan yetiştirmeyi deneyebilirsin

      ikinci konu sararan yapraklar. öncelikle bitki büyüdükçe alttan yaprakların sararıp dökülmesi normal. ama seninkinde kahverengi benekler de görünüyor. bu ilk etapta nemin fazla olduğu zamanlarda ortaya çıkan mantar hastalığını hatırlatıyor. bilmiyorum bulunduğun bölge nemli mi? olsun ya da olmasın bu mevsimde yani sıcakların artmasıyla beraber nem de varsa oluşabilir mantar hastalıkları. ayrıca fotoğraftan anladığım kadarıyla sararan yaprağın aksi tarafındaki yaprakta da mineral eksikliği gözleniyor. sana sorum şu. kullandığın toprak ne cins bir toprak? gübreleme yaptın mı? yaptıysan ne gübresi kullandın?
      soruların cevabına göre devam ederiz. kolay gelsin.

      Sil
    4. Selam
      Bana çeri diye satmışlardı.Neyse farketmiyor benim için :)Tohum alma zamanı ne zaman?Tohum alma zamanı geldiğinde yine sizi rahatsız edeceğim inşallah :)

      Ben Düzcedeyim ve burası nemli bir yer.Şu sıralar çok yağmur yağıyor içeri alıyorum saksılarımı.Yavaş yavaş üstteki yapraklarda da bu benlerden oluşmaya başladı.Benim kullandığım toprak türü torflu toprak.Mağazada satılanlarından.Gübreleme yapmadım.Torflu toprakta sanırım kullanılmıyor gübre.

      Sil
    5. sercan domates ve diğer sebzelerden ne zaman ve nasıl tohum alınacağını aşağıdaki sayfalardan detaylı resimleriyle görebilirsin.

      http://nejatpars.blogspot.com/2010/11/tohum-toplama-kurutma-ve-saklama.html

      http://nejatpars.blogspot.com/2012/05/domatesten-tohum-alma-solanum.html

      diğer taraftan torflu topraklara gübreleme yapmaya gerek yoksa da küçük saksı içinde yetiştirdiğin için bir miktar -yanmış koyun veya keçi - gübre bulabilirsen faydalı olur.
      mantar hastalıklarını önleyebilmek için benim kullandığım usul bordo bulamacı kullanmak. bordo bulamacı göztaşı ve kireç karışımıdır. göztaşı bakır bileşenlerinden oluşur. iki birim göztaşının bir birim kireç ile karıştırılmasıyla elde edilir. zirai ilaç satılan yerlerde hazır karışımı bulmak mümkün. senin ilaçlayacağın bitki az olduğu için cüzi miktarda alman yeterli. evlerde çeşitli amaçlarla kullanılıp boş kalan fıs fıs dediğimiz aletleri ilaçlamada kullanabilirsin. bunların içine bir kahve kaşığı bordo bulamacı koyduktan sonra gerisini su ile doldurup çalkalamalı ve bitkinin her yerine temas edecek şekilde püskürtmeli. böylelikle mantarların üremesine mani olunabilir. bu ilaç organiktir. yani organik tarımda kullanılma izni vardır. ancak bakır bileşiklerinin zehirleyici özelliğinden dolayı ilacı sıkarken cilt ile temas etmemesine dikkat edilmeli ve ilaç kabı üzerindeki uyarılara riayet edilmelidir. 10-15 gün aralıkla 2-3 sefer tatbik edilmesi yeterlidir, nemli zamanların geçip sıcakların başlamasıyla bir daha uygulanmasına gerek kalmaz.

      Sil
  13. Merhabalar,
    Saksı domates ismi dikkatimi çekti, internetten hakkında birkaç yere bakıp bu genel görüş aldım: farklı ortamlara dirençli bir çeşit fakat özellikle kap/saksı yetiştiriciliğe uygun. verim yüksek. çoğu yazanlar tadı iyi veya çok iyi der.
    En çok domates derdinde olan balkon bahçevanları için önerilebilir bir çözüm. Peki tohumu nereden bulunabilir. Baktığım ABDli sitelerin biri, bu cinsin genellikle hibrti olduğunu yazdı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. slm t,
      araştırmaların doğru geliyor kulağa. farklı ortamlara dayanıklı bir çeşit. ayrıca en az güneş ışığına ihtiyaç duyduğu bu nedenle kışın bile oda içerisinde yetiştirilebileceği belirtiliyor -ben denemedim-. gerçekten verimi yüksek, küçücük bitkide onlarca domates oluşabiliyor. lezzet açısından da tatminkar. tatlı bir tadı var. bunları denedim, önceki sene de tohum aldım. bu sene tohumundan bir kısmını bir arkadaşıma verdim. bende daha var. ama hibrit olup olmadığını tam olarak bilemiyorum.
      ben de balkon bahçeleri için ideal olduğunu düşünüyorum.
      bende bir miktar tohum var. o zaman şöyle yapalım. ben bu sene biraz ekeyim. hibrit mi değil mi görürüz, eğer hibrit değilse seneye balkon bahçeleri için tavsiye eder ve dağıtırız. ok mi?
      diğer taraftan okeyini almadan bahçenizin fotoğraflarını yayınladım. benim çok hoşuma gitti. başkaları için örnek olabilir. ama uygun görmezsen kaldırırım. görüşmek üzere.

      Sil
    2. Nejat selamlar,
      bence dedigin gibi bu cins domates balkon bahcevanlari bir cozum olabilir. anladigim kadariyla ceri tipinden farkli, meyvesi biraz daha buyuktur, dogru mu? balkonlar icin genellikle ceri cinsi tavsiye edilir ama ceri tipi beni hic cezbetmedi, tadi guzel olsada.
      peki ektin mi? :) cok merak ediyorum gelismelere.
      bahcemizin fotolari ne acidan yararli olabilir, belki kucuk yerlerden korkmayalim mesajiyla :) simdi daha guzel tabi, domates olunca bir de mart baslarinda ektigim marul 2 hafta once gorunmeye basladi, tohumu haftalarca camur icinde kaldi. sasirdim.

      yeni sorularm:
      -bakla bitkileri arasinda ne kadar mesafe olmali
      -lahanayi ne kadar mesafe ile seyreltiyorsun?
      -bezelye hangi tarihte ektin ki simdi olgunlasti?
      -fasulyenin bazi bitkilerinde yapraklar buzuluyor, bukuluyor. maalesef kamera yok yoksa resim cekerdim. internetten anladigim kadar bu bir mantar olabilir ve buna karsi 4 litre suda bir kasik mutfak sodasi ve bir kasik sivi deterjan diyorlar.
      yayilmasin diye o bitkileri cikarmami tavsiye ediyor musun?

      tum yardimlar icin cok tesekkur ediyorum,
      tracy

      Sil
    3. selam t,
      baklalar arası 1 karış, yaklaşık 20 cm., lahanalar arası 30-40 cm. olması yeterli. bezelyeleri mart sonunda ekmiştim. iki haftadır topluyorum. fasülyelerdeki bozulmanın ne olduğunu anlayamadım. ama dediğin formülle ilaçlaman faydalı olabilir. çıkarmanı tavsiye etmem çünkü bulaşmışsa diğerlerine şimdiye kadar bulaşmıştır. izleyelim bakalım. bir de fotosunu gönderebilsen iyi olurdu.
      görüşmek üzere selamlar.

      Sil
    4. Merhabalar, mesajını görünce lahanaları yine seyrelttim, hala top yapmıyor. annem brokoli yapraklarından istifade edebildiyse lahana yapraklarıyla marifetler uydurayım!
      fasulyelerdeki garip durum geçti, toparladı.
      havuçta ne oluyor anlamadım. havuç oluşmuyor hiç. erken mi, fazla mı suluyorum yoksa çok su mu istiyor.. iki bitkisinde ciçeğe doğru gidiyor gibi bir durum oldu, bunlardan birisini çıkardım. havuç denilirse 15 cm, sert odunsu yenmez bir kök. içi delik delik. amma rengi inanılmaz, kabuğu yakut kırmızı, içi krem rengi--çok çarpıcı. yanlışlığım neydi nedir acaba. internetten bakıyorum, belki toprağım fazla killi.
      kamerada bir sorun var, maalesef resim yok şimdilik
      çok selamlarla, t

      Sil
    5. selam t,

      tahmin ediyorum lahanalar da tohuma kalkıyor o yüzden yaprakları seyrek ve top yapmıyor. havalar sıcak ve kışlık sebzelerin tohu yapma zamanı. benim kara lahanalar çoktan tohum bağladı bile.
      havuç için de durum aynı yani o da tohuma kalkmış, kökünün delik deşik olduğu da topraktaki kurtçuklardan, maalesef havucun kökünü bizden önce onlar yiyiyor.

      http://nejatpars.blogspot.com/2011/08/2012-yili-bahcemizi-beraber.htm

      sayfasının en alttaki resimlerde benim tohuma kalkan lahana, havuç ve marulların resmini görebilirsin. seninkiler de ona benziyor mu bir bak bakalım.
      görüşmek üzere, kendine iyi bak. byy.

      Sil
    6. Nejat gunaydin, havucumun 2 bitkisi tam resimde gibi, lahana ise sadece seyrek koca yaprakli, heykel gibi duruyor. Havuc kabugu delikli degil, eti eksik ve tam odun gibi. bocek zararina benzemiyor yani.
      Arif, domateslerin bogazlarini yapmam gerektigini soyluyor, hani diplerine topragi getirip yukseltmem gerekiyor. bu ne zaman yapilir ve neden?

      Sil
    7. günaydın t.
      gönderinde resim yok. eklemeyi mi unuttun acaba? gmailden de gönderebilirsin.
      domateslere boğaz yapmanın iki sebebi var. birincisi, domatesin gövdesinin suyla fazlaca temas etmesi çürümesine sebep olur bunu önlemek için. ikincisi domates gövdesi toprakla temas ederse oradan da kök salar, böylece bitki daha da güçlenir. onu sağlamak için. yani kısaca arif ne derse doğru der:)))
      görüşmek üzere..

      Sil
    8. hi Nejat, cok sagol cevabin icin. isim varmis demek.
      bizim kameramiz calindi maalesef, buradaki resim kastim, senin blogunda gosterilen cicekli havuc resmi.
      gelgelelim, domateslerin ciceksiz durumuna. dizim kadar buyudu ve cicek yok. internette arastirdim, azot fazlaligi ilk soylenen sey. eyvah, ne guzel koyun gubresi yigdirmistim diplerine. kazip atsam mi?

      Sil
  14. Selam Nejat abi
    Bugün ilaç almak için gittim fakat bordo bulamacı küçük boy yoktu.En küçüğü 18tl(1-2kg) ve de yanlış hatırlamıyorsam 10 dönümlük dedi.Yani bir domates için o kadar göztaşını ne yapayım demi?Kendileride yapmıyorlarmış ilaç yapıp satmaları yasakmış.

    Mantar için bordo bulamacını önerdi o da ama durum ortada Nejat abi.Bu yazı çıkaramaz mı domatesim?Veya başka önerebileceğin benimde alabileceğim bir yöntem var mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sercan o zaman nejatpars@gmail.com mail adresime senin ev veya kargonun ulaşabileceği adresini yaz az birşey yollayayım. işini görür senin.

      Sil
  15. Çok teşekkür ederim :)Maili gönderdim.

    YanıtlaSil
  16. Nejat abi kargom elime ulaştı.Çok teşekkür ederim :)Haftaya kireç alıp yapacağım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kirece gerek yok sercan, o bordo bulamacı, yani kireç ilave edilmiş şekilde. fıs fısın içine bir çay kaşığı dolusu koy, üzerine su doldur, iyice çalkalayarak sıkabilirsin. yaprakların altına da püskürt. domates dışında diğer tüm sebzelere de uygulayabilirsin. 10-15 gün sonra tekrar uygularsın. o zamandan sonra sıcaklar artacağı için bir daha da gerekmez.

      Sil
  17. Tamam Nejat abi çok güzel ben yarın yapıyorum o zaman :)

    YanıtlaSil
  18. Nejat abi birşey daha soracağım.Bir çay kaşığı bulamaca ne kadar su eklemeliyim?

    YanıtlaSil
  19. fıs fısı üstten 3-4 parmak kalana kadar su doldurman yeterli olur sercan, kolay gelsin.

    YanıtlaSil
  20. Nejat merhaba, domateslerden gubreyi uzaklastirdim ve 2-3 gun sonra cicek acmaya basladi. belki yine acacaklardi ama bana ders oldu.
    simdi karincalar, bir kavunumun yarisi kadar cok kisa zamanda yedi! yani yok ettiler. karincalar buyukce ama cok degil, parlak siyah. onerin?
    t

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. slm t,
      karıncalar kavunu yiyemez tracy kabuğu sert olduğu için. bence kavununun bir kısmını başka bir zararlı yemiştir gece. gündüz olunca da tatlı suyuna karıncalar üşüşmüştür. yarısı yenmiş kavundan hayır gelmez eğer olgunlaşmışsa diğer kısmını da sen yiyebilirsin. kavun ve karpuza özellikle saksağan kuşları dadanıyor. eğer yenme kavunun üst kısmında, yani toprağa temas ettiği yüzeyin opositindeyse muhtemel kuşlar yemiştir. biz buna karşi kavun-karpuzu kuru otlarla örterek önlem alıyoruz. bilmem faydalı oldu mu söylediklerim. byy.

      Sil
  21. Pardon Nejat kavun degil kavun bitkisini yediler (kendini bilmezler). ilginc, o bitkide sadece bir yaprak ve ana sapi biraktilar. diger kavun bitkilerine gececekler simdi korku icinde birkac gun gecti; doymuslar galiba.
    kavun henuz yok.. domates de yeni yeni meydana cikti, ne oluyor kavun ve domates cok gecikiyor sanki?
    neyse yazdigin faydali oldu tabi, kavunlarim olursa (dua ediyorum) bunlari nasil koruyacagimi ogrendim.
    havuclar azar azar cicege durmaya devam ediyor, meyveleri gunler gectikce uzuyor fakat hep cok sert, yenmez. lahanadan vazgectim cikardim. roka ektim buyumeden cicege kacti, dogru sicakligi yakalamak ne kadar onemli bir sey..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. slm t,
      kavun ve domateslerin artık olgunlaşmaya başlaması gerekir, acaba geç mi ektin biraz bilmiyorum. ama olsun geç olsun, güç olmasın. kavunda erkek ve dişi çiçeklerin durumu nasıl acaba? erkek ve dişi çiçekleri ayırdedebilirsen kendin de dölleyebilirsin. bu konuyu http://nejatpars.blogspot.com/2011/08/kabaktan-tohum-alma.html sayfasında anlatmıştım. kabak ve kavun aynı familyadan olduğundan çok benzer.
      lahana, karnıbahar ve roka için artık tohuma kalkma zamanı. onları biraz erken ekmişsin. asıl bu ay ve gelecek ay lahana ve havuç tohumlarını ekmek gerekir ki eylül ayında gelişsinler. o zamanlar havalar serinlediği için de tohuma kalkmazlar.
      aslında dediğin gibi ekim zamanı çok önemli. bu konuyu http://nejatpars.blogspot.com/p/tarim-takvimi.html sayfasında yazmıştım ama biraz detaylı oldu gibi. sadece sebzelerle ilgili bir ekim-dikim takvimi hazırlasam sanırım daha faydalı olacak.
      şimdilik bu kadar. görüşmek üzere..

      Sil
  22. Nejat merhaba, uzun yaz tatilinden sonra tekrar yaziyorum. Konusacak cok sey var, ancak su anda en kafami kurcalan, fasulyelerin hepsi neden boyle kucuk ve bazen burusuk olmasi. Hatta buradan ayrilmadan once de o hale gelmislerdi ve kurumaya baslamisti. Suyunu erken kesmis olabilir miyim? sezon ortasinda-sonuna dogru gubreleme istiyor mu?
    bir fasulye bile yetistiremesem artik ...!
    kavunda farkli cicek hic bulamadim hazir seni bulmusken! cok aradim, hepsi ayni sekilde.
    senin bahcene cok merak ettim, hasat doneminden fotolar var mi?

    YanıtlaSil